Pazartesi, Temmuz 25, 2005

Sin City.. Yılın Fetişistliği..

miho1

bu bir film miydi ?!?
rodrigez ve tarantino dünyalı mı ?!?

başlıkta yazdığım gibi yılın orgazmı bu filmdir. kill bill nasıl fetişist bir sinemaysa bu ondan bir kaç gömlek daha sıkı bir fetişist sinema. daha doğrusu sinema fetişistliği diyelim. muhteşem. anlatılmaz. yaşanır. bunu da mı görecektik dedirten film.

çizgiroman uyarlaması diye gittik ama uyarlama neymiş resmen "çizgiroman" ile karşılaştık sinemada. çizgiroman gibi demek bu filme hakaret olur kısaca. çünkü o zaten çizgiroman. nasıl anlatsam sayfalarını çevirmek için yorulmuyorsunuz. sol tarafta rodrigez duruyor, sayfayı çeviriyor, diğer tarafta tarantino tutuyor. siz ise ortada gözlerinizle orgazma ulaşıyorsunuz :)

zaten bir sürü öğe vardı gitmeden önce ağızları sulandıran. başta rodrigez. sonra tarantino. sonra bruce willis. sonra siyah beyaz tarz. zaten geçen sene bununla ilgili şöyle bir tahmin yürütmüşüm. “bu film yılın filmi olabilir” :)

biraz noir, biraz kara mizah. hiç gündüz olmayan hep karanlık sahneler. melankolik atmosfer. hele çizgiroman tavrını ortaya koyan en büyük silah karakterlerin iç sesleri. sürekli kendileriyle çatışmalarını ve içseslerini duyuyoruz. olur ya çr'larda böyle balonlar hani. zaten max payne oyununu epey andırıyor bu seslerden ve atmosferden dolayı. onu sevenler buna taparlar kesin. kısacası atmosfer açısından tavanlara vurmuş bir film.

karakterler!.. ah o karakterler yok mu. başrol diye birşey yok nerdeyse. yarattığı, ortaya koyduğu tüm karakterlerin neredeyse hepsi birer simge olacak güçte.iyi-kötü herbiri çok lezizler. erkek karakterlerin hepsi bomba. bruce willis'in zaten gönlümdeki yeri sarsılmaz idi yinede bu film için bize hiç unutulmayacak bir hediye bırakmış. saolsun. adamın bakışı yeter ya filmde. hele o Elijah Wood'a ne demeli. o nasıl piskopatlıktır öyle. o nasıl sırıtıştır. sessizliktir. korku filmlerinden fırlamış gibi iç titretti. hem öldürürken hem ölürken muhteşemdi. gözlüklerin bembeyaz olması falan. bayanlardan en çok doğal olarak uzakdoğuluyu tuttum karakter! olarak. ve yazımın başlangıcına onun resmini koymamın nedeni de budur. bir anlamda kıyak geçiyorum ona. sonra beni de o katanaları ile cezalandırmasın :) zaten onun kılıcını tarantino evden getirmiş. daha önce kill bill'de uma ablanın kullandığı kılıç imiş. eh daha ne olsun :) o nasıl atlayıştır aşağıya ve araba üstünde geçen sahne kült bir sahnedir. arabadan çıkan adamın kafasını uçurması ve ardından stilize duruşu falan. seyrine doyum olmayan bir durum idi.

görsellik bir içim suydu filmin. siyah ile beyazın göz alıcı kontrastından oluşan grafikler yemede yanında yat cinsiydi. duruma göre siyah beyaz dışında arada renklenen bazı öğeler çok güzel düşünülmüş. böyle karamsar bir atmosfere sahip bir şehre çok güzel uymuş siyah beyaz düşüncesi. sanırım bunun çizgiromanı da çok sağlam olsa gerek. zaten düşününce spider-man gibi tekil kahramanlı çr'lar bir süre sonra "iyi de nereye kadar" dedirtiyor insana. binlerce sayı ve hep kazanan kahraman. yani inandırıcılık belli bir süre sonra "eh" dedirtebiliyor. o yüzden böyle kurgusal ve kısa seriler daha hoş oluyor bence. tabi çr'ı sinemaya uygulamakta herkesin harcı olmuyor. rodrigez'in zaten desperado'dan bildiğimiz o "içine sığmayan" yapısı bu filmde hissediliyor. üstüne onun kankası olan tarantino girince tüm bu olaylar stilize olarak pişmeye başlıyor. kesin bu iki adam böyle daha filmin ham halini izledikten sonra birbirlerine "çak çak çaaaak, heyt be abi, bu ne ya, manyağız olm biz" tarzı sevindirik olmuşlardır eminim. dedim ya bunlar dünyalı olamaz :)

gerçekten bu sene izlediğim en sıkı filmlerden birisi sincity. bu tarzı halen içinde yaşatan ve biz severleri bundan mahrum etmemeleri çok güzel. sevindirici. gerçekten helal olsun. fetişist sinema iyiki var. resmen sahne, şekil, karizma, duruş ve pause et saatlerce hayran kal tarzı bir sinema. uzakdoğulu kızın kılıcını adama soktuğunda aniden yüzüne bir kova kan fışkırması mesela. kaç kişi öyle bir sahneden orgazm olabilirki ? kısacası bunların alıcısı belli satıcısı belli.aralarındaki bağ hiç bir zaman ölmez alıcı ve satıcılar adına. bundan eminim.

son olarak filmin ne kadar çr'a sadık kaldığını ve muhteşem kamera açılarının nedenini merak edenler şu linke http://www.filmrot.com/images/sincity-comparisons/sincity.html bakıp filme bir kez daha ohhhh diyebilirler.

2 yorum:

eroy dedi ki...

yıllarca simcity ve sims ile büyüyen bir nesilden biri olarak filmin ismini ilk duyunca sim city anladım dedim acaba oyunun filmini mi yaptılar sonunda :)
ama sin city imiş ismi oyunun kelime oyunu yapmışlar :) ama çok güzel bir filmmiş ben daha izlemedim :( hatta fragmanını bile görmedim. ama bruce willis ve macera birlikte ise gözüm kapalı izlerim ben filmi :)

geven dedi ki...

evet aynen dediğin gibi. bu film bir fetiş yumağı. her karesiyle bir estetik harikası. her özelliğiyle kült ötesi bir film olmuş. ağzım açık izledim.