stephen king...
bu adamı seviyorum ya. gerilim ve korku alanında kalemi cidden ilginç şeyler yaratabiliyor. adam hastalanıp hastaneye düştüğünde bile "hastane" tabanlı bir gerilim-korku hikayesi yazıveriyor. kısaca stephen king uyarlamalarının ayrı bir yeri var gözümde.
brian de palma...
bu adamın da tarzına hayranım. ekranı ortadan ikiye bölmeler falan. resmen
onun imzası gibi.
neyse filme geçersek;
carrie..
izledikçe, filmi yarıladıkça çok ağırdan gerilimin havasını ortama salgılamaya başlıyor ve buna rağmen gerilimi çıkarttığımızda ortada kalan öğeleriyle bile hiç sıkmadan izlenilen bir film bırakıyor. kızın sürecini merakla takip ettim. sonunda olayların katliama dönüştüğü, kanlı sahneden az önce çalan müzikli sahne, yani filmin kilit noktası güzeldi. o mutlu müziğin ne zaman bozulacağını gerilerek bekledik. ve akabinde beklenen gerçekleşti. gerilim sonlandığında geride insan kalmadı. artık jeneriğin an ve an geleceğini düşündüğümüz, kollarımızı başımızın arkasına uzatıp kendimizi esnettiğimiz finalde ise bombasını patlatıp giderayak germeyi başardı film.
ayrıca filmde john travoltayı görüp bol bol canımız "grease" çekti durdu...
orta-üstü bir film. kitabını okumadım. ne kadar sadık onu bilemem ama duyduğuma göre stephen king'in en çok sevdiği uyarlama buymuş.
bu adamı seviyorum ya. gerilim ve korku alanında kalemi cidden ilginç şeyler yaratabiliyor. adam hastalanıp hastaneye düştüğünde bile "hastane" tabanlı bir gerilim-korku hikayesi yazıveriyor. kısaca stephen king uyarlamalarının ayrı bir yeri var gözümde.
brian de palma...
bu adamın da tarzına hayranım. ekranı ortadan ikiye bölmeler falan. resmen
onun imzası gibi.
neyse filme geçersek;
carrie..
izledikçe, filmi yarıladıkça çok ağırdan gerilimin havasını ortama salgılamaya başlıyor ve buna rağmen gerilimi çıkarttığımızda ortada kalan öğeleriyle bile hiç sıkmadan izlenilen bir film bırakıyor. kızın sürecini merakla takip ettim. sonunda olayların katliama dönüştüğü, kanlı sahneden az önce çalan müzikli sahne, yani filmin kilit noktası güzeldi. o mutlu müziğin ne zaman bozulacağını gerilerek bekledik. ve akabinde beklenen gerçekleşti. gerilim sonlandığında geride insan kalmadı. artık jeneriğin an ve an geleceğini düşündüğümüz, kollarımızı başımızın arkasına uzatıp kendimizi esnettiğimiz finalde ise bombasını patlatıp giderayak germeyi başardı film.
ayrıca filmde john travoltayı görüp bol bol canımız "grease" çekti durdu...
orta-üstü bir film. kitabını okumadım. ne kadar sadık onu bilemem ama duyduğuma göre stephen king'in en çok sevdiği uyarlama buymuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder