Çarşamba, Temmuz 19, 2006

Rastlantılarım serisi no:1

İki önceki yazımda* bahsettiğim konuya bir tane örnekle başlama zamanının geldiğini ve geçmekte olduğunu farkettim. giriş örneği "ilahi Neo, o kadar reklam yaptın, karşılaşacağımız şey bu muymuş?" dedirtecek kadar basit olsa da hemen büyük rastlantılardan söz edip ilk karşılaşmanızda yüreğinizi ağzınıza getirip kalp krizi süsü verircesine size zarar vermek istemedim. basit örnekler ile alıştırmalı kısaca :) sıkı tutunun, başlıyorum...

rastlantının X bölümü: yıllar önce vizyona giren ve gidemediğim, ama tivide reklamlarını açıklamalarını çok hoş bulduğum, türkçe ismi "yaşamın renkleri" olan Pleasantville* isimli filmi bu aralar aklıma getirip internetten indirme aşamasına gelmiştim. filmin konusu dışında hakkında en ufak fikrim yoktu.

rastlantının y bölümü: annemlerin bir tanıdığının köpeğine geçici süre bakmamız gerekti. köpek henüz bize gelmeden evde bunun muhabbetleri dönmeye başlamıştı.

rastlantı (xy) : akşam eve gelip her zaman ilk yaptığım şey bilgisayarın monitörünü açıp (bilgisayar tüm gün açık) emule'den inen filmleri vs kontrol etmektir. o sırada annem ile de köpeğin muhabbetini yapıyoruz. baktım Pleasantville filminin henüz 2. cd'si inmiş. olsun hiç yoktan kontrol ederim diye tıkladım filme. tam o esnada annemden köpeğin isminin Mary Jane olduğunu öğrendim. ve kendisine "haaa Mary Jane aslında örümcek adamın kız arkadaşının ismi oluyor" bilgisini verip, akabinde kafamı monitöre çevirip açılan filme bakar bakmaz karşımda örümcek adam duruyordu. yani örümcek adam'ı canlandıran Tobey Maguire. meğerse Pleasantville filminde de bu oyuncu oynuyormuş. ve 2. cd direkt onun yüzüyle başlıyordu.

işte böyle enteresan ve "yaz bunu blog'a yaaaaz" diyeceğim bir rastlantı yaşamıştım..

Hiç yorum yok: